Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Büyük Dönüşüm Güngören'de 1930 Konut ve İş Yeri Anahtar Teslimi, Temel Atma ve Toplu Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, bugün bir dünya başkenti, göz bebeği, Sultan Fatih'in emaneti aziz İstanbul'un ilçesi olan Güngören'de olduklarını belirterek, katılımcılarla birlikte İstanbul'un dört bir yanındaki vatandaşlara sevgilerini gönderdiğini söyledi.
Aşkları, dayanışmaları ve samimiyetleri için vatandaşlara teşekkür eden Erdoğan, "Siz bu kardeşinizi her zaman bağrınıza bastınız. Biz de sizin teveccühünüze layık olmaya çalıştık. Bugün de yeni müjdelerle sizin huzurunuzdayız. Hem yapımı tamamlanan eserlerimizin açılışını yapıyoruz hem de yeni yatırımlarımızın temellerini hep birlikte atıyoruz." diye konuştu.
"Kentsel dönüşüm bizim için bir milli güvenlik meselesidir"
Tam 23 yıldır durmadan, dinlenmeden, yorulmadan, en doğusundan en batısına, şehirlere aşkla hizmet ettiklerini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu hususu özellikle ifade etmek isterim, şehirler tıpkı insanlar gibidir. Nefes alan varlıklardır. Kültürüyle, mimarisiyle, tarihi birikimiyle, şehirler ruh taşıyan mekanlardır. İnsan odaklı, çevreye duyarlı, planlı, programlı, modern ve güvenli şehirler, şehircilik anlayışımızın hareket noktasını teşkil ediyor. Ne yapıyorsak bu düşünceyle yapıyoruz. Çünkü biz şu gerçeğin farkındayız: Şehirleri imar etmezseniz nesilleri ihya edemezsiniz. Şehirleri bayındır etmezseniz, millete istikamet çizemezsiniz. Üretimi, ticareti, ekonomiyi, kalkınmayı, büyümeyi arzu edilen seviyeye çekemezsiniz toplumsal huzuru, birlik ve beraberliği, millet olma şuurunu hakim kılamazsınız."
Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet'in "Hüner bir şehir bünyad etmektir. Reaya kalbin abad etmektir." sözlerini anımsatarak, "Evet, işte tüm mesele budur. Mesele mimarisiyle, planlamasıyla, altyapı ve üst yapısıyla şehri ihya etmektir. Sevgili Güngörenliler, İstanbul gibi adı her anıldığında gözlerin ışıldadığı bu şehri korumak, kollamak, geleceğe güvenle taşımak hepimizin en büyük vazifesidir." diye konuştu.
