Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankaya Köşkü'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına 86. vefat yılında Milli Mücadele'nin Başkomutanı, Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha rahmetle yad ederek başladı.
Erdoğan, "Bin yıldır bu toprakların vatanımız olarak kalması için mücadele eden ecdadı, bilhassa kahraman şehit ve gazilerimizi kemali edeple anıyorum." ifadesini kullandı.
Büyük ve güçlü Türkiye hedefini hayata geçirerek ecdada olan minnet borcunu ödemenin gayreti içinde olduklarını belirten Erdoğan, "Hep söylediğimiz gibi Cumhuriyet Türkiye'si bizim bu topraklardaki ilk değil son devletimizdir. Daha önemlisi Türkiye'nin Edirne'den Kars'a, Trabzon'dan Hatay'a uzanan vatan topraklarından ibaret olmadığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bu gerçeğe her yurt dışı seyahatimizde tekrar tekrar şahitlik ediyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin, gelişen ekonomisi, artan itibarı, güçlenen askeri ve savunma yetenekleri, tarihinin ve kadim değerlerinin rehberliğinde takip ettiği ilkeli dış politikasıyla bölgesinin güven kaynağı olarak bir yıldız gibi parladığını dile getirerek, "Türkiye Yüzyılı ülkümüzün sadece milletimizin fertleri arasında değil gönül coğrafyamızda da beklentilerin çıtasını yükselttiğini görüyoruz. Ülkemize ve milletimize yönelik umutları Allah'ın izni ve yardımıyla boşa çıkarmayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"Terör örgütünün belediye gücüyle haraç mekanizmaları kurmasına göz yumamayız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasi ile şiddetin, sivil siyaset ile terörün aynı kapta bir arada bulunamayacağının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde, sırtını terör örgütüne dayayarak siyaset yapılmasına müsaade edilmez. Avrupa dahil, dünyanın her yerinde böyle bir tavır; siyasi partiler için kapatma, bu siyaseti yapanlar için cezai takip sebebidir. Çünkü demokrasinin ilk ve öncelikli şartı şiddeti reddetmek, terörle araya kalın duvarlar örmektir. Ülkemizde sivil siyasetin meşru kapıları ardına kadar açıkken hileli yöntemlerle bölücü örgüte kuklalık yapanlara müsemma gösterilmesi asla beklenemez.
Şu tutarsızlık bizim gibi milletimizin de gözünden kaçmıyor, yargının ve idarenin bazı belediyelerle ilgili aldığı hukuki ve idari tedbirler konusunda iki haftadır ortalığı ayağa kaldıranlar, maalesef Kandil'den yerel yönetimlere uzanan kirli ve kanlı elleri ısrarla görmezden gelmektedir. Seçilmiş başkanlar değil, örgütün atadığı ne idiği belirsiz tipler tarafından yönetilen belediyelerin, şehirleri yerine terör örgütüne hizmet edeceği izahtan varestedir. Milletin boğazından kısarak ödediği vergilerden belediyelere tahsis edilen helal kaynağın bölücü haramzadelere aktarılmasına asla izin veremeyiz. Terör örgütünün belediye gücüyle haraç mekanizmaları kurmasına göz yumamayız. Bölücü örgüt komiserlerinin belediye binalarının mahzenlerinde başkan tokatladığı, belediye araç gereçlerinin hizmet için değil çukur kazmak için kullanıldığı bir manzarayı bu ülkeye ve şehirlerimize kesinlikle yaşatmayacağız."