Amerikan Federal Soruşturma Bürosu, koronavirüsün “büyük ihtimalle Çin hükümetinin kontrolünde olan bir laboratuvardan sızdığını" açıkladı. Çin ise bu iddialara, “Kovid-19 politize edilmemeli” yanıtını verdi.
Pandemiyle birlikte kovid-19 yayılımını engellemek için hayatımıza giren maske uygulaması, Hong Kong'da yaklaşık 3 yıl sonra kaldırıldı.
Hong Kong'da tüm kamusal alanlarda maske takılması zorunluydu ve takılmaması halinde bin doları aşan para cezası uygulanıyordu.
Maske zorunluluğu, Temmuz 2020'de toplu taşıma için yürürlüğe girdi ve 2 hafta sonra iç ve dış alanları da içerecek şekilde genişletildi.
İş amaçlı seyahat edenleri ve turistleri yeniden ağırlamak için büyük bir hamle başlattıklarını söyleyen yetkililer, "Artık normale dönüyoruz" dedi.
Diğer yandan Amerika Birleşik Devletleri Federal Soruşturma Bürosu FBI, koronavirüsün “büyük ihtimalle Çin hükümetinin kontrolünde olan bir laboratuvardan sızdığını" bildirdi.
Böylece, pandeminin başından bu yana FBI, virüsün kökenlerine ilişkin kanısını ilk defa açıklamış oldu.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby de Amerikan Başkanı Biden’ın kovid-19’un başlangıcını bulmaya yönelik girişimleri desteklediğini, fakat hükümetin bu konuda henüz ortak bir kanısı olmadığını söyledi.
Pekin'deki Amerikan Büyükelçisi Nicholas Burns da Çin’in Kovid-19’un kökeni hakkında, “daha dürüst” olması gerektiğini kaydetti.
Çin ise bu iddialara, “Kovid-19 politize edilmemeli” yanıtını verdi.
Çin Dışişleri Bakanlığı 13 Mart 2020 tarihinde yaptığı açıklamada, Amerikan ordusunu koronavirüsü, salgının başladığı Vuhan kentine getirmekle suçlayarak, "Amerikan Yönetimi, bize bir açıklama borçludur" ifadelerini kullanmıştı.