Programa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, 27 Mayıs darbesi sonrası o dönemki adıyla Yassıada'da idam edilen Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Hazine ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı rahmetle yad etti.
Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın yıllarca "yaslı ada" olarak milletin hafızasına kazındığını vurgulayarak "Yeni kimliğiyle bu tür toplantılara ev sahipliği yaptığını görmekten bahtiyarım." ifadesini kullandı.
Bosphorus Diplomasi Forumu'nun muhtevası ve formatıyla öne çıktığını belirten Erdoğan, forumu bu yıl da başarıyla tertipleyen Genç Diplomasi Derneğinin tüm üyelerini ve programda emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek panel ve konferanslarla gerekse atölye ve okuma programlarıyla gençlerin ufkunu açan, bugünün liderlerini, yarının mimarlarıyla buluşturan derneğe teşekkür ederek forum kapsamında üç gün boyunca düzenlenen etkinliklerin, uluslararası ilişkiler ve diplomasiye gönül veren gençler başta olmak üzere, herkes için hayırlara vesile olmasını diledi.
"Tarihin Işığında Diplomasi" başlığıyla icra edilen bu önemli forumda temsil, müzakere ve çözüm üretme becerilerini geliştiren gençleri kutlayan Erdoğan, sahip oldukları birikimi büyük bir titizlikle gençlere aktaran katılımcılara da teşekkür etti.
Erdoğan, lise ve üniversite çağındaki gençlerin yalnızca bilgi değil derinlik, uzmanlık, deneyim ve heves gerektiren bu alandaki çalışmalarının ülkenin geleceği adına son derece önemli olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Ülkemizin güçlü yarınları için fedakarca çalışan, ortaya fikir ve eser koyan, geleceğin Türkiyesini inşa etmenin gayretinde olan her bir gencimiz bizim için değerlidir, umudumuzu artıran bir istikbal yıldızıdır. Asra yön vermekle kalmayıp kendi mührümüzü de vuracağımız Türkiye Yüzyılı, gençlerimizin çabası ve çalışmalarıyla vücut bulacaktır. İlerleyen yıllarda her birinizin siyaset, akademi, bürokrasi, medya, sivil toplum ve diplomaside üstleneceğiniz vazifelerle ülkemize, milletimize, özellikle de Türk dış politikasının çok çok önem kazandığı bir yapıya kavuşacağına inanıyorum. Hepinize şimdiden başarılar diliyor, Rabb'im yolunuzu da bahtınızı da açık etsin diyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz hastanelerimizi açtık ve bu yaralıları hastanelerimizde tedavi altına alıyoruz. Bu konuda kapılarımız açık, elimizden gelen her türlü desteği veriyoruz, vereceğiz. Filistin'de medyaya yansımayan daha nice acılar, dramlar, katliamlar yaşanıyor. Bununla birlikte dünyanın dört bir yanında vicdanlı insanlardan yükselen tepki ve çığlıklar, Filistin'e ve Gazze'ye umut aşılıyor. Bakın şu an biz burada diplomasi forumunu yaparken Akdeniz'de Sumud Filosu yelkenlerini şişirmiş, Gazze'ye doğru ilerliyor. Dünyanın farklı ülkelerinden, farklı inançlarda, farklı renklerde ama vicdan sahibi silahsız aktivistler, gönüllüler Gazze'ye yardım götürüyorlar. Buradan İsrail'in devlet terörüne maruz kalan Sumud Filosu'nun umut yolcularına da selamlarımızı yolluyoruz. Cenabıallah yollarını açık etsin, onları esirgesin diyoruz."
"Unutmayın zalimlerin bir hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı vardır ve o hesap eninde sonunda galip gelecektir." diyen Erdoğan, "Bu hesap bambaşka. Allah'ın hesabının üzerinde hiçbir hesap tutmaz ve bunu yaşadık, yaşıyoruz, inşallah yaşayacağız. Gazze'de çok kayıplar verildi, mazlum Gazze halkı çok ağır bedeller ödedi. 365 kilometre kareye sıkıştırılmış 2,5 milyon insan, tarihin en vahşi soykırımına maruz bırakıldı."





















