CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun özgürlüğü ve erken seçim talebiyle başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" miting serisinin Sarıyer Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen 62'ncisinde konuştu. Özel, Sarıyer'e Türkiye'deki tüm insanların vicdanlarına seslenmeye geldiklerini belirtirken, partisinin Sarıyer İlçe Başkanı Mehmet Kubat'ın emekli polis memuru olduğunu ve bir ayağını kaybederek gazi olduğunu ifade etti. Özel, "Benim hedeflerim, hayallerim oluyor küçük küçük. Bir hayalimi daha buradan tekrar edeyim. Hayalim şudur, seçim akşamı geldiğinde Saraçhane'de gençler Taksim'e gitmek isteyip de onlara engel olması için polise kanunsuz emir verip onları karşı karşıya getirdiler ya, seçim akşamı sonucu alacağız, ertesi akşam Bozdoğan Kemeri'nin önünde polisler ve gençlerle omuz omuza halay çekeceğiz. Bu memlekette gençler kurtulmadan polis kurtulmaz, emekli kurtulmadan çalışan kurtulaz, çiftçi kurtulmadan esnaf kurtulmaz. Kimse tek başına kurtulmaz. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz" ifadesini kullandı.
"Rahat nefes aldıracağız"
Biz, sosyal demokratların, muhafazakar demokratların, milliyetçi demokratların, Kürt demokratların, liberal demokratların, sosyalist demokratların bir arada durabildiğini gösteren Türkiye ittifakıyız. Türkiye ittifakına sözümüz olsun. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarında hem de öyle çok beklemeden, ilk 100 gün içinde takibe düşmüş kredi kartlarının bütün faizlerini sileceğiz, borcun anaparasını da böleceğiz, söz veriyorum. Ayrıca çiftçiler çok zor durumda. Bunların tarım kredileriyle ilgili faizleri kaldıracağız, ana paralarını böleceğiz, eksi bakiyeye düşmüş hesapların faizlerini sileceğiz, anaparasını böleceğiz. Milleti iktidarımızın ilk 100 gününde bu faiz sarmalından, AK Parti'nin kara düzeninden kurtaracağız, rahat bir nefes aldıracağız.
"Tayyip Bey'in bir diğer korkusu da Mansur Başkan"
AK Parti'nin kara düzeni sürsün isteyenler 19 Mart darbesine giriştiler. Ekrem Başkan'ın bir tane suçu var. Suçsuz yere yatmıyor içeride. Çok ağır bir suçu var. Recep Tayyip Erdoğan'ı yenme suçu. Bu suçu biri Beylikdüzü'nde, üç kez İstanbul Büyükşehir'de 4 kez üst üste işledi. Bir kez daha işleyeceğini bildikleri için ondan korktular, iftira attılar Silivri'ye kapattılar. Arkadaşlarımız masumdur, senin savcıların iftiracıdır, sen iftiracısın. Tayyip Bey'in bir diğer korkusu da Mansur Başkan. Geçtiğimiz hafta da bu sefer Mansur Başkan'ın üzerine, hem de kendisi bir iddiayı duyar duymaz soruşturma başlattığı, iç denetim yaptırdığı, iç denetimden temiz çıktığı, Sayıştay denetiminin temiz çıktığı, mülkiye müfettişlerinin denetiminin temiz çıktığı bir süreçten sonra, adının ne tanık ne sanık olarak geçmediği bir iddianameden Devlet Memurları Kanunu'na göre izin alıp üstünde tepinip Mansur Başkan'ı yıldırmak, korkutmak, akılları sıra Ekrem Başkan'dan sonra Mansur Başkan'a yürümeye kalkacaklarını sanıyorlar. Ankara'da da İstanbul'da da, İzmir'de de, Antalya'da da Adana'da da arkadaşlarımızın uğradıkları saldırıların siyasi olduğunu, AK Parti açısından çıkar amaçlı olduğunu, arkadaşlarımızın ne kamuyu zarara uğrattıklarını ne en ufak bir beytülmala el uzattıklarını biliyoruz. O yüzden milletin yüzde 70'i bize, yüzde 30'u Tayyip Erdoğan'a inanıyor.
Akın Gürlek kendisi çıktı dedi ki, 'Eylül ayında bir iddianame, Ekim ayında bir iddianame'. Ekim'in sonuna yaklaşıyoruz, daha Eylül başında çıkacak iddianame çıkmadı. İstanbul Büyükşehir'in iddianamesi ekimde çıkacaktı, şimdi duyuyorum ki, savcılar diyormuş ki 'ayrı ayrı iddianameler yapalım.' O da diyormuş ki, 'Büyük konuştuk, Cumhurbaşkanımıza söylettik, şimdi bunların hepsini birbirine ilişkilendirmelisin.' Ellerinde alakasız iftiracıların, her bir savcının bambaşka motive etme yöntemiyle ama tehditle attırdıkları imzalarla iftiranameler birbirini tutmuyor. İşte o yüzden buradan sesleniyoruz, o iddianameleri yazın, getirin. Yargılanmak için değil bu kara düzeninizi yargılamak için bekliyoruz.
Önceki Sarıyer Belediye Başkanımız büyük bir iftirayla Silivri Cezaevi'nde tutuluyor. Neymiş Şükrü Başkan terör örgütüne yardım etmiş. Bildiğimiz bir şey var. Bütün arkadaşlarımız masumdur, Şükrü Başkanımız da masumdur."





















