Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'ne ilişkin milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Konya Ovası'ndaki sulama projeleri ve yurt genelinde yaşanan su sorunlarına ilişkin soru üzerine Yılmaz, su konusunun en kritik konulardan biri haline geldiğini söyledi.
Akdeniz havzasında birçok ülkenin dünya ortalamasına göre iklim değişikliğinden daha yoğun etkileneceğini vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdiden su konusunda çok ciddi tedbirler düşünmek zorundayız. Kabinemizde bu konular ele alındı. Su ile ilgili bir komisyon oluşturuldu. Kapsamlı bir yol haritası hazırlama sürecindeyiz. Belediyelerin de burada yapacağı çok iş var doğrusu. Şehirlerimizin şebekelerinde muazzam bir kayıp kaçak var. Kayıp kaçakların yüzde 50'lere yüzde 60'lara vardığı illerimiz var. Mutlaka bu şebekelere yatırım yapılması lazım. Birçok konu üzerinde duruyoruz. Sadece Konya değil, Türkiye'de bu konuda birçok hassas bölge oluşmuş durumda. Su meselesi üzerinde çok daha yoğun bir şekilde duracağız."
Yılmaz, milletvekillerinin, denetim elemanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi yönünde talepte bulunması üzerine, 2026 yılı bütçesinde denetim elemanlarına yatacak yer temini için ödenecek ücretlerin hesabında, gündeliklerin yüzde 75'i yerine yüzde 90 artırımlı miktarının esas alınacağının düzenlendiğini belirtti.
Bütçedeki sapmaya ilişkin soru üzerine Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Bu yılın bütçesiyle ilgili gider tarafında bir sapma söz konusu değil. Faizlerdeki artışa rağmen, geçen sene gider bütçemizi ne ilan ettiysek o çerçeve içinde kaldık, hatta harcamaların bir miktar altındayız. Gelir tarafında beklediğimizin altında kalmış durumdayız. Esas mesele o. Enflasyonun yükseldiği dönemlerde bütçeler geçici olarak olumlu etkileniyorlar. Enflasyon düşerken ise tersine bir etki görüyorsunuz, tüketim, ithalat düştüğü için, ekonomik aktivite daha ılımlı hale geldiği için. Bu geçici bir etki elbette. Ekonominin genel sağlığı önemli."
Kamuda Tasarruf Genelgesi
Kamuda Tasarruf Genelgesi'ne ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, sadece tasarruf genelgesi yayınlamadıklarını, bir izleme denetleme, raporlama modeli de kurduklarını dile getirdi.
Kamudaki 257 idarenin tasarruf uygulamalarını yakından takip ettiklerine dikkati çeken Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"1958 harcama biriminde denetim gerçekleştirildi, tasarruf tedbirlerine uyuluyor mu, uyulmuyor mu anlamında. Bu denetimin sonuçları Cumhurbaşkanlığı'na gönderildi. Genelge kapsamındaki harcamaların faiz ve deprem hariç bütçe içerisinde payı önceki 10 yılın ortalaması olan yüzde 4,6'dan yüzde 3,1'e düşmüştür. Yani tasarruf genelgesi kapsamındaki kalemler, toplam bütçe içindeki pay olarak baktığımızda düşmüş görünüyor. Bu rakam, bir etki oluştuğunu bize gösteriyor ama bunu bırakmamamız lazım. Takip etmeye devam edeceğiz."
"KKM aşağı yukarı tasfiye oldu diyebiliriz"
Yılmaz, Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının neden bütçede yer almadığına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Biliyorsunuz Merkez Bankası'nın bilançosunda KKM hesapları ve şu anda yüzde 1 civarına gelmiş durumda. KKM aşağı yukarı tasfiye oldu diyebiliriz. Merkez Bankası yeni hesap açılmasına da müsaade etmiyor. Dolayısıyla KKM'nin bittiğini söyleyebiliriz. Geçici bir düzenleme olarak yapmıştık. O günün ihtiyacıydı, maliyeti de oldu faydası da oldu. Faydasına da maliyetine de bakmak gerekir. Şimdi artık ona ihtiyaç kalmadı. Dolayısıyla faydasıyla, maliyetiyle bir dönemde bir işlev görmüş oldu. Başarılı bir operasyon oldu diye ifade etmek istiyorum."





















