Dervişoğlu, partisinin yeni yasama yılının ilk TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yeni yasama yılının hayırlı olmasını dileyerek, milletvekillerine yeni yasama yılında yapacakları çalışmalar için başarılar diledi.
İYİ Parti olarak devlet mevzisini, devlet geleneklerini ve ciddiyetini terk etmeyeceklerini belirten Dervişoğlu, bunun millete karşı sorumluluklarının gereği ve esası olduğunu ifade etti. Dervişoğlu, "Siyaset falına fotoğraflardan bakanlar da, fotoğraf kareleriyle siyaset tanzim edenler de, niyetçinin tavşanı gibi niyet çekenler de bizden uzak dursunlar. Bakabiliyorlarsa milletimizin acı fotoğraflarına baksınlar. İYİ Parti olarak biz bunun gereği için mücadele ediyoruz." diye konuştu.
Yeni yasama yılı açılışında Meclis Genel Kurul kürsüsünün arkasındaki Başkanlık odasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesine yönelik eleştirilere tepki gösteren Dervişoğlu, "Bir ayaküstü görüşme ya da el sıkışmayla karakterimizin ve fikirlerimizin değişeceğini zannedenler, ya bizi tanımıyorlar ya da bizi kendileriyle karıştırıyorlar. Bizde yalpa olmaz, bizde sapma olmaz. Bizde güce tapınma ve teslim olmak yoktur. Bugünümüz, mazimiz ve mücadele geçmişimizin kefaleti altındadır. Meşruiyeti fotoğraf karelerinde değil, milletin vicdanında arayanlarız. Bu büyük millet için mücadeleye de sonuna kadar devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"İsrail'i uyarıyorum"
Dervişoğlu, toplantının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin İsrail'in müdahale ettiği Özgürlük Filosu Koalisyonu'ndaki gemilerden birinde yer alan 3 milletvekilinin durumunu sorması üzerine, "Sabahtan itibaren gözaltına alınmış milletvekillerinin durumunu takip ediyorum. Buradan İsrail'i uyarıyorum. Kendilerini, TBMM'nin bırakın bir mensubunu hiçbir Türk'ü gözaltına alabilecek kadar kudretli zannetmesinler. Hem Türkiye'nin hem Türk demokrasisinin hakkını müştereken savunabilme kabiliyeti sergileyeceğimizden emin olsunlar. Sadece İsrail değil dünya da böyle düşünsün." ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin İstanbul Şişli'de avukat Serdar Öktem'in hayatını kaybettiği silahlı saldırıyı sorması üzerine Dervişoğlu, "Orta yerde bir cinayet var. Soruşturması, tahkikatı devam ediyor. Sanık sayısından başka herhangi bir resmi açıklama yok. Ama birbiriyle ilişkilendirilebilecek olaylar zincirinin bir parçası gibi görülüyor." dedi.
Önceliklerinin adadaki Türk varlığının huzur ve güven içinde ilelebet yaşaması olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"Kıbrıs Türk halkının iradesine etki etmemek için buradan bir adayı desteklemek gibi bir saygısızlık içinde olmak istemem. Eğer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsız bir devlet olarak tanınması en büyük arzumuzsa Kıbrıs Türk halkının egemenliğine ve iradesine ilk önce bizlerin saygı duyması gerekir. Kardeşlerimizin vereceği her kararın bizim için milli iradenin tecelli etmesinden başka bir anlamı yoktur. Ancak Kıbrıs Türk toplumunun var olabilmesi için iki koşul vardır. Bunlardan ilki elbette ki var olma iradesidir. Kıbrıs Türkleri'nin güvende olabilmeleri için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin zorunluluğuna dair sarsılmaz bir inanca sahip olmaktır. Federasyon veya Konfederasyon gibi arayışların karşısında, iki devletli çözümün ve ilelebet yaşayacak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yanındayız."
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan konusunda Meclis'te slogan atıldığını belirten Dervişoğlu, bu duruma tepki gösterdi.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na ilişkin Dervişoğlu, "Sorumluluk sahibi siyasi partiler, yaşanan gelişmelerin neye sebep olduğunu sonuçlarına bakarak artık idrak etmeli, başta CHP olmak üzere muhalefet partileri Komisyon'dan çekilmelidir. Havanda su dövmekten başka işe yaramayan, milletimizin ve devletimizin tartışılmazlarını tartışmaya açan bu yetkisiz Komisyon'un faaliyetleri derhal sonlandırılmalıdır. Yapılacak iş, konuşulacak konu varsa TBMM buradadır ve görevinin başındadır." sözlerini sarf etti.





















