Bakan Memişoğlu, TÜRKÖK'ün 10. yılı dolayısıyla Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde düzenlenen hasta-donör buluşması etkinliğinde konuştu.
Sağlık Bakanlığı ile Türk Kızılay'ın işbirliğiyle hayata geçirilen TÜRKÖK'ün, Türkiye'nin ulusal kemik iliği bankası olarak hizmet verdiğini belirten Memişoğlu, "Amacımız, ülkemizde ve dünyada kemik iliği nakline ihtiyaç duyan hastalarımıza en uygun kök hücreyi bulmak ve ulaştırmaktır." dedi.
Memişoğlu, 18–35 yaş arasındaki vatandaşların Kızılay merkezlerine giderek, gönüllü olarak kan verdiğini belirterek, bir hastayla doku uyumu sağlandığında hemen bağışçıyla iletişime geçildiğini ve sürecin başladığını aktardı.
Hastaya uygun bağışçının yurt dışından bulunması durumunda, TÜRKÖK aracılığıyla bağışçı ağına ulaşıldığını ve hücresel ürünün güvenle Türkiye'ye getirildiğini anlatan Memişoğlu, "Ankara ve İstanbul'daki Kemik İliği Bankalarımızda bu süreci büyük bir titizlikle yürütüyoruz." dedi.
Memişoğlu, 2016'da TÜRKÖK'ün, 56 ülkenin üye olduğu Dünya Kemik İliği Donörleri Birliği'ne dahil olduğunu ifade ederek, "1 milyon 200 bin gönüllü bağışçımızla, dünyanın 7'nci büyük kemik iliği bankası konumuna ulaşmış durumdayız. Bu tablo, Türk milletinin vicdanını, merhametini ve paylaşma kültürünü en güzel şekilde yansıtmaktadır. TÜRKÖK aracılığıyla bugüne kadar 7 bin 500'den fazla hastamıza uygun kök hücre sağlanmıştır." diye konuştu.
"Bana ikinci bir hayat bağışladı"
Kemik iliği bağışı sayesinde sağlığına kavuşan hasta ve bağışçı, yaşadıkları süreci anlattı.
38 yaşındaki Aytekin Karadaş, 8 yıl önce ağır aplastik anemi tanısı aldığını ve 2019'da uygun donörün bulunduğunu söyledi.
Bağışçısıyla ilk kez bugün tanıştıklarını söyleyen Karadaş, "Kendi doğum günüm 26 Mayıs ama sayesinde 27 Haziran'da da ikinci doğum günüm oldu. Duyarlı olduğu ve genç yaşında bana iliğini bağışladığı için kendisiyle çok gurur duydum. Herkese bağışta bulunmasını tavsiye ediyorum. Bir insan kurtarmak, bir insanlığı kurtarmaktır." diye konuştu.
Donör Yıldız Ümmühan Ünal ise Bilecik'ten Ankara'ya gelerek bağışta bulunduğunu ve bu kişinin iyileştiğini görmekten dolayı mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Birbirlerine iki kez mektup yazdıklarını belirten Ünal, şunları kaydetti:
"Ancak birbirimize dair bir bilgi bilmiyorduk. Bağışın ardından sağlık durumunu merak ettiğim için Sağlık Bakanlığına mail atmıştım. İyileştiğini söylemişlerdi o zaman daha da mutlu olmuştum. Onların yaşadığı acıların yanında bizim yaşadığımız bir acı yok. Herkesi bağışçı olmaya davet ediyorum."





















